25 Şubat 2013 Pazartesi

Yağlı Boyaya Ait İlk Eserlerim :)

Merhaba 
Bu sene rölyefin yanında bir de resme gidiyorum.Tabii ki yeni olduğum için çok yavaş ilerliyorum ama renklerle haşır neşir olmak çok güzel.Hele ortaya birşeyler çıkarmak inanılmaz keyifli :)
Bunlar resme dair  ilk eserlerim :)
İlk başta ne yaparım nasıl yaparım korkusundan küçüçük bir tuval almıştım ona bir kuş çalıştım.Benim ki mini mini tombul bir kuş oldu ama çok tatlı :)

 İkinci yaptığım resmimde yaptığı tüm resimlere büyük bir hayranlık duyduğum Leonid Afremov adlı ressamın bir eseri :)
Duvarım çok yakıştı gelen giden bayıldı.Ben bu işi çok sevdim çok keyifli hele birşeyler öğrenmek ve uygulamak daha da keyifli hale getiriyor olayı.

Bitmeyi bekleyen başka resimlerde var onlarda buluşmak üzere.
SEVGİLER

2 Şubat 2013 Cumartesi

CAHİLLİKLER KİTABI

  
    Bu kitabın tanıtımını dergilerde filan görmüştüm.Merak etmiştim nedir acaba diye?O zaman okuma fırsatı bulamamıştım.Şimdi okuma fırsatı buldum ve içindeki bilgilerin çoğu doğru bildiğimizi zannetiğimiz  ama aslında öyle olmadığını okuyunca anladığımız bilgilerle dolu.Ya da daha önce hiç bilmediğim bilgilerle...
    Kitabın önsözü ''Ve elinizde tuttuğunuz kitap,dinginleşme yolculuğuna koyulmanızı sağlayabilecek bir tür fenerden başka bir şey değil.Bu kitabı akıllıca oku Küçük İnsan,zira cehaletin gücü çok büyüktür.''cümleleriyle bitiyor.
    Tam 210 tane soru ve bu soruların cevabı bulunuyor kitapta.
Hepsi güzeldi.Bunlardan birkaç tane örnek vereyim gerisini de siz bulduğunuz zaman okursunuz.


   Japon balıklarının hafızalarının bilindiği gibi üç saniye olmadığını aksine bir üniversitedeki Psikoloji Okulu tarafından yapılan bir araştırmayla Japon balığının en az üç aylık bir hafızaya sahip olduğunu,değişik şekilleri,renkleri ve sesleri ayırt edebildiğini göstermiş.Kitapta bunun hakkında daha açıklayıcı bilgiler de sunuyor.

   Şu ana kadar ölmüş olan insanların yarısını dişi sivrisinekler öldürmüş.Günümüzde de her oniki saniyede bir kişinin dişi sivrisineklerin ısırması sonucu kaptığı bir hastalıktan öldüğünü öğrendim korktum..Aman yazın kendimizi daha bi koruyalım.
Dişi sivrisinekler suya bıraktıkları yumurtalarını olgunlaştırmak için emdikleri kanı kullanırlarmış.Sivrisinekler hakkında daha ne bilgiler var ne bilgiler...

   Bunu okuyunca şaşırdım.Bukalemunlar hiçbir zaman bulundukları yere uyum sağlamak için renk değiştirmezlermiş.Bukalemunlar değişik duygusal haller sonucunda renk değiştirirlermiş.Korktuklarında,tehlike atlattıklarında ya da bir kavgada başka bukalemunu alt ettiklerinde ya da karşı cinsten bir bukalemun gördüklerinde, ısı ve ışık değişikliklerinin sonucunda renk değiştirirlermiş.Gerisi kitapta:)

   Kitaptaki bilgilerin beni en çok şaşırtanı da telefonu kimin bulduğu ile ilgili verilen bilgiler.Yıllardır bizim bildiğimiz telefonu Graham Bell'in bulduğuydu.Ama bulan Meucci adlı bir mucitmiş.Adam telefonun patenti için başvurduğu zamanlarda başından geçen bazı aksilikler sonucunda bunu gerçekleştirememiş.Ve en son şansını da 10 doları olmadığı için kaçırmış.Graham Bell patenti tescillediği zaman Meucci ona dava açmış.Ama gelin görünki orjinal krokilerini ve çalışma modellerini yolladığı labaratuvarda bu modeller esrarengiz bir biçimde kaybolmuş.Ve bilin bakalım bu labaratuarda da kim çalışmış o zamanlar evet Graham Bell.Adam itirazının sonucunu alamadan ölmüş ve telefonda Graham Bell' e kalmış.Vay be ...

   Flamingolar o güzel renklerini fazlaca yedikleri mavi yeşil alglerden alıyorlarmış.Ve flamingolar yavruları için süt üretebilen iki kuş türünden biriymiş diğeri ise güvercinlermiş. 
   Modern hastanelerin ilk örnekleri de İstanbul,Sivas,Urfa ve Kayseri'de kurulmuş.

   Eeeee ya Sindirella'nın ayakkabısına ne demeli?Amaaan bir yanlış yazımdan ne olur ki demeyin.Aslında Sindirella'nın ayakkabısı sincap kürkünden yapılmış.Masalın bilinen halini 17.yy'da yazıya döken Charles Perrault Ortaçağ masalında vair (sincap kürkü) kelimesini yanlış anlamış ya da bilerek öyle yazmış ya da daha önce yapılmış bir yanlışı tekrar etmiş yani ve sonuçta  verre (cam) olarak yazmış.Al sana camdan ayyakkabılı hikaye :)Ayrıca Sindirella eski ve evrensel bir hikayeymiş.Çince versiyonu 9. yy'a dayanıyormuş.
    İstatistiğin laneti insanlığın üzerine çökmeden önce,keyif içinde,mutlu,masum bir hayat sürüyorduk ve oldukça iyi düşüncelerle doluyduk demiş Hilaarıe Belloc 

   Suyun rengi aslında sanıldığı gibi şeffaf değilmiş.Su son derece soluk bir mavi renkteymiş.Ve buraya yazamayacağım pek çok güzel bilgilerde veriyor.
    Develer hörgüçlerinde su değil yağ depolarlarmış.
    George Washington'un başkan olduğu zaman ağzında sadece bir tane dişi kaldığını ve takma dişlerinin büyük ölçüde hipopotamdan yapıldığını da öğrendim ne işime yarayacaksa.:)
    Alo kelimeside Edison'un icadıymış iyi mi?
    Devekuşu da kafasını kuma gömmezmiş.
    1. Dünya Savaşı'nda kullanılan Alman üniformaları Isırgan otundan yapılmış.
    Dünya'nın etrafını ilk dolaşan insanda zenci Henrymiş.Macellan turu tamamlayamadan öldürülmüş.Ve aldığı köle bu işi başarmış.

Evet bunu da yazayım bırakıyorum vallahi ,yapılan araştırmalarda haftada üç ila beş kez yarımşar saat yapılan egzersizin depresyonu yenmek konusunda ilaçlar kadar (hatta daha fazla) etkili olduğu ve belirtilerini % 50lere kadar azalttığını göstermiş.
Evet bayağı bir şey öğrendim bilemek ayıp değil öğrenmemek ayıp demişler.
Eğlenceli ve bilgilendirici bir kitap olarak okunmuşlar arasında yerini aldı bile.
Sevgiler.