16 Ekim 2019 Çarşamba

Müzik Ruhun Gıdası Ruh Doyurma Seansı

Selam,
''Dinlemelere doyamamak'' nedir onu yaşıyorum bu sıralar.
Volkan Gümüşlü'nün ellerine , ruhuna sağlık.




 Daha ne güzellikler var onları da okuyanların , dinleyenlerin keşfine bırakayım. 

19 Temmuz 2019 Cuma

''PİA MATER ''

 Selam,


Serkan Hoca'nın takipçilerinden biri olarak, onun bu ilk romanının birinci basımını almazsam ayıp olurdu :)) Olmasın diye aldım tabii ki :) Gelir gelmez  de okumaya koyuldum bayram temizliği dolayısıyla biraz aksasa da bayram ziyaretleri arası arabada gidip gelirken bayramın birinci gününün sonunda bitirdim okumayı. Ama buraya yazması zaman aldı yine her zaman ki gibi :( Neyse sağlık olsun.
PİA MATER
Serkan Hoca'nın tanımıyla bir nöroroman kendileri.


Bu kitabı okurken ,ayrıca okumasına devam ettiğim bir kitap daha var ve o okuduğum kitaptan bir alıntının bu kitabın ilk sayfalarında karşıma çıkması çok güzel bir tesadüftü ,çok mutlu oldum. Sonra okuma ilerledikçe başka sayfalarda okuduğum diğer kitaplardan yapılan alıntılar karşıma çıktıkça nöronlarım bayram etmeye devam etti dolayısıyla nöronlar mutlu ben mutlu 😊  😉
Kitap heyecanlı,sürükleyici yani kısacası çok güzeldi. Duygular şelale. 422 sayfa nasıl geçti anlamadım.Bazı kitaplar o kadar zor ilerliyor ki hatta bazıları ilerleyemiyor. Her iki durumda da Einstein'i bol bol anıyorum.:)) Kitabın devamı var sabırsızlıkla devamının gelmesini bekliyorum. Umarım bizi çok bekletmez :) Tadı damağımızda kaldı 😋
Pia Mater nedir acep ? derseniz yaptığım araştırma sonucunda öğrendiğim şey şu;
Beynimizi ve omuriliğimizi saran üç tane zar bulunuyormuş Pia Mater o zarlardan ince ve en içte olanının adıymış. Ayrıca'' şefkatli anne ''anlamına geldiği de yazılanlar arasında . Diğer ikisinin adını bulmakta size kalsın 😉 ''Gelecek olan iki romanın adı  bunlar mı olacak?'' acaba diye düşünmeden de edemiyor insan.
Bir kaç zamandır bazı kitapları okurken ''Yaaa şurada ne kadar güzel okunurdu bu kitap !''diye beynim mırıldanıp duruyor:) Bu roman için mırıldandığı mekan TRT 'de Vuslat dizisindeki antikacı dükkanı gibi harika bir yer ve sallanan bir koltuk:) Nasıl güzel giderdi dedi durdu zor susturdum 😉😉😉

Bölüm 14'ün başında diyor ki  Serkan Hoca '' Hayat öyle bir sinir ağı ki, kimlerle sinaps yapacağını asla kestiremezsin...'' 

Bölüm 0'ın başlangıcıyla kapatayım
''Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar.'' Yani bugün dünyayı yakanlar,aslında zamanında ihtiyacı olan sevgiyi alamayan çocuklardır. Başka bir şey değil...
Serkan Hocam iyi ki varsınız siz yazmaya ve anlatmaya devam edin lütfen , bizde okumaya, izlemeye ve gelişmeye devam edelim. Kitabın başında teşekkürünüz var asıl biz size teşekkür ederiz. Sizin de nöronlarınıza sağlık. 
Kendinize bir iyilik yapın kitaplarını okuyun ,kanalını izleyin ,canlı yayınlarını dinleyin,takipte kalın...

Serkan Hoca'nın diğer kitabı hakkındaki yazım 




Ruha iyi gelenlerden 

SEVgiler

18 Nisan 2019 Perşembe

Üzgünüm

                                            :(((((

     Dün akşam İnstagram'da sevili Nilgün'ün (Nilgün Komar) paylaşımıyla gördüm haberi . Nasıl üzüldüm anlatamam. Bugün çok eski paylaşımlara gittim, dolaştım. Banu ablanın yorumlarını gördüm. ''Yine nereye kayboldun yazmış birinde...'' Çok üzgünüm.
      Mekanın cennet olsun Banu abla :(
      Allah rahmet eylesin.
      Allah sevdiklerine sabır versin.

13 Mart 2019 Çarşamba

Dondurma Çubuklarından 4

Merhaba,

Dondurma çubuklarını boyamaya bayılıyorum.Onlar benim küçük tuvallerim,onlara  kompozisyonlar oluşturmak, çok zevkli. Farklı yerlerdeki şeyleri bir araya getirip birbirini tamamlamalarını sağlamak, renklendirmek  insanın kendini unutması için birebir. Bundan güzel terapi olabilir mi :))


 Pencere, en iyisi pencere ;
Geçen kuşları görürsün hiç olmazsa,
Dört duvarı göreceğine 
Orhan Veli




Sunay Akın'la bisiklet üzerine yapılmış çok güzel bir söyleşi okudum,okumak isteyenler için bırakıyorum.


Daha önce Dondurma Çubukları üzerine  yaptığım diğer çalışmalar

Dondurma Çubuklarından 1

Dondurma Çubuklarından 2

Dondurma Çubuklarından 3
SEVgiler

8 Mart 2019 Cuma

KIŞTAN KALANLAR

Selam
Bu kış fotoğrafları burada dursun bir daha yağar yağmaz ,görürüz göremeyiz belli mi olur. Bu sene yağmayacak diye aklımız çıktı :) kar tatili yapamayacağız diye moralimiz bozuldu :))) Neyse çok şükür yağdı tatilimizi yaptık, doya doya oynadıkta rahatladık.:))

Bu harika parçada teşekkürüm olsun. Çok seviyorum bu parçayı. 
Bundan sonra Youtube'dan yine Güncel Gürsel Artıktay'ın yorumladığı Nazan Öncel şarkısı olan A Bu Hayat parçasını bulun , parçayı sadece dinlemekle kalmayın ekranı büyütün ve o muhteşem görüntüler eşliğinde parçayı dinleyin lütfen. 



Yaramazlık yaparken kolunu düşürmüş, haberi yok mutluluktan fark edememiş demek ki  :))

















Bu güzelliklerde kar yağmadan önceki hafta çekilmişti :))







SEVgiler

6 Mart 2019 Çarşamba

Gülümseten,Mutlu Eden Origami Kitap Ayraçlarım


Merhaba 



Küçükken bizim için origami demek kağıttan gemi,uçak,tuzluk yapmak demekti :)). Bir de televizyonda bi program vardı orada da gösteriyordu '' gerçi burada yapılmışı var .'' diyerek . Net hatırlamıyorum neler yapıldığını ama yine de izlemek çok eğlenceli geliyordu.
Bu yüzden arada depreşiyor bu origami aşkı bende . Yine böyle depreştiği günlerden birinde daldan dala konarken kitap ayraçlarına denk geldim. Bu ayracın yapımını izledim. Evde de renk renk kağıtlarım vardı bir başladım yapmaya kendimi durduramıyorum artık. :))))  Seri üretime geçtim, yapıp yapıp hediye ediyorum. Renkli renkli görünce bir mutlu oluyorum ki yüzümde gülücüklerle izliyorum onları. O yüzden çok fazla fotoğraf çekmişim farkında olmadan. Eleye eleye bunlar kaldı.
Biz uçak,gemi,tuzluk yapaduralım diğerleri almış başını gitmiş! Ucu bucağı yok ,yok artık bu kadarı da olmaz dedikten sonra dediğimi yutturacak kadar güzellikte başka bir şey çıkınca karşıma ,vazgeçtim artık akışa bıraktım, zira yut yut nereye kadar  :)))
Bazı videolar inanılmaz ; katlıyor, açıyor kağıdın her yerinde bir sürü kat izi amaaa en sonunda o izleri birleştirince bir muhteşemlikler ortaya çıkarıyorlar ki ağzın açık kalıyor resmen.
Yanlış katlama sonucunda bırakılan yanlış bir iz her şeyi batırabilir. Yeni bir iz oluşturarak devam edebilirsiniz ama görünen bir yerdeyse bitince sizi rahatsız edebilir. İçeride bi yerdeyse de bir fotluk yapıp yine rahtsız edebilir. Her şeye baştan başlamak zorunda kalabilirsiniz. Ama deneyim önemli yaptıkça daha kolaylaşıyor. El alışıyor, göz alışıyor, nöronlar kurulmuş :)) daha rahat gidiyor.
 Hayat gibi geldi bana origami yapmak, hayatta kendimiz için yaptığımız her şey bir izi temsil ediyor diye düşündüm. Sonunda ortaya çıkacak olan şey bizim o zamana kadar bıraktığımız izlere bağlı. İzlediğimiz, dinlediğimiz, okuduğumuz ,arkadaşlıklarımız ,alışkanlık edindiğimiz her şey, bir iz aslında. Bizi sonunda neye dönüştüreceğini belirleyen izler. 

                                          






















                                            


SEVgiler

19 Şubat 2019 Salı

Deniz , Kız Kulesi , Martılar





Merhaba 
Kız Kulesi'ne hiç gitmemiştik. Çocuklar görmek  isteyince yarıyıl tatilinde gidelim dedik ve bize de  görmek nasip oldu böylece.
Kız Kulesi denilince akla efsaneler , çekilmiş harika fotoğraflar , şiirler ve daha neler neler gelir... Benim aklıma bunlarla beraber Sunay Akın'da gelir. Onun için orası Şiir Cumhuriyeti'dir. Kız Kulesi için yazdığı şiirlerden biride şu harika şiirdir. 
....
Çocuğunu asma köprüde sallayan 
bir annedir İstanbul
ki onun
içi süt dolu 
biberonudur Kız Kulesi
soğusun diye suya tutulan
 Sunay Akın

Nasıl güzel benzetmeler yapmış. 
Kız Kulesi olmasaymış sanatın her dalı biraz eksik kalacakmış gibi geliyor bana , konu olduğu her şeyi düşününce.
















Can Yücel'in deyişiyle ''Denizin sokak çocuklarıdır martılar''




































Her tarafı büyüye boyanmış bir İstanbul
Martılar uçuyor kalbimin denizinde 
Mehmet Nedim Bilgiç


.......
İstanbul deyince aklıma martı gelir
Yarısı gümüş yarısı köpük
Yarısı balık yarısı kuş 
İstanbul deyince aklıma bir masal gelir
Bir varmış bir yokmuş
Bedri Rahmi Eyüboğlu


SEVgiler