7 Mart 2009 Cumartesi

KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUUUN :=)


Şimdiden tüm kadınların KADINLAR GÜNÜ nü kutluyorum .Kadınlar gününün tarihçesini bu sayfadan okudum dileyenler ,bilmek isteyenler, ilgilenenler için veriyorum bu linki.
Ben de bu günü kadınlara dair yazılmış yazılarla kutlamak istiyorum .
Tüm kadınlara emeğinin değerinin bilindiği bir hayat diliyorum. :=))))))


AKILLI KADIN

Mehmet ile Handan öğrenci olup, aynı evi paylaşmaktadırlar. Bir gün Handan ve Mehmet, Mehmet'in annesini yemeğe davet ederler,Mehmetin annesi akşam yemeği süresince Handanı uzun uzun süzer ve aslında Handanın çok alımlı ve güzel bir kız olduğunu, acaba aralarında ev arkadaşlığından daha ileri bir boyutta bir ilişkinin mevcut olup, olmadığını merak eder. Aklını okumuşçasına Mehmet annesine der ki: Ne düşündüğünü biliyorum ama emin ol ki sadece ev arkadaşıyız, ötesi yok. Akşam yemeğinden sonra Mehmet'in annesi evine döner. Aradan bir iki gün sonra Handan der ki: Mehmet,annen bize yemeğe geldiği nden beri gümüş çorba kasesini bulamıyorum. Mehmet yanıtlar:Annemin almış olabileceğini tahmin etmiyorum ama ben yine de kendisine bir mektup yazayım.Oturur ve yazar: Anneciğim,Gümüş çorba kasesini sen aldın demiyorum, ama almadın da demiyorum.Fakatkonu şu ki: sen bize yemeğe geldiğinden beri gümüş çorba kasesi kayıp. Sevgiler oğlum Mehmet. Bir hafta sonra Mehmet'in annesinden mektup gelir: Sevgili oğlum: Handan'la yatıyorsun demiyorum, ama yatmıyorsun da demiyorum. Fakat konu şu ki: Handan kendi yatağında yatıyor olsaydı, gümüş çorba kasesini çoktan bulmuş olurdu. Sevgiler annen. :)))))


Hayat Sınavı
Ewan 22 yaşına o sene basmıştı, kendinden emin çok zeki ve çok çekici bir genç adam olmanın asaletini taş ıyordu. 10 gün sonra Kore'deki bir savaşa katılmak üzere İ ngiltere'den ayrılacaktı, hiç bir şeyden korkmuyordu ama duygusallığı nedeniyle, ülkesinden ayrılma fikri zor geliyordu ona. Ağır adımlarla büyük kütüphaneden içeriye girdi, bir kitap alıp oturdu ve okumaya koyuldu. Gerçekten de çok güzel temalara değ inmiş etkileyici bir kitaptı elindeki, ama daha da güzel olanı kitabı daha önce başkasının da okumuş ve bazı yerlere notlar almış olmasıydı. Okuyanın notlar aldığ ı bölümler Ewan'i da derinden etkiliyor, notları okudukça sarsılıyordu. Kim olabilirdi bu? Hemen kütüphane görevlisine gitti ve daha önce kitabı okuyan kişinin kim olduğunu öğ rendi. Holly adında bir kadındı, adresini aldı ve eve varır varmaz bir mektup yazdı:'Büyük Kütüphanede bir kitap okudum. Eklediğiniz notlar karşısında hayranlık duyduğ umu belirtmeliyim. 10 gün sonra Kore'ye gidiyorum, sizi tanımak ve sizinle mektuplaşmak istiyorum. Cevabınızı sabırsızlıkla bekliyorum.'Holly'den olumlu cevap geldi ve mektuplar ardı ardına yazılmaya başlandı. Her yeni mektupta birbirlerinden biraz daha etkileniyor, yüreklerini birbirlerine biraz daha açıyorlardı. 2 sene bu ş ekilde geçip gitti. Ewan ve Holly birbirlerine belki binlerce mektup yazmış, her mektuptan ayrı tatlar almışlardı. Ewan'ın ülkeye geri dönme zamanı gelmiş ti, son mektubunda Holly'i görmek istediğini yazdı.'Ancak seni tanıyabilmem için bana bir resmini gönder lütfen' diye ekledi. Holly buluşmayı kabul etti fakat resmi göndermedi.'Resmin ne önemi var ki? Bizi ilgilendiren kalplerimiz değil mi? Yakama kırmızı bir çiçek takacağım.' dedi. Günler birbirini kovaladı ve Ewan ülkeye döndü. Trenden indiği ilk anda gözleri Holly'i aradı. Bir müddet bakındı, sonra kalabalığ ın arasından şimdiye dek gördüğü en güzel kadın belirdi. Uzun boylu, çok güzel, uzun sarı saçlı, masmavi iri gözleri ve mavi elbisesiyle muhteş em bir kadındı. Kadına doğru bir adım attı, ama yakasında hiç bir şey yoktu. Kadın gözlerine baktı ve 'Merhaba denizci, benimle gelmek ister misin?' diye sordu.Tam o sırada güzel kadının omzunun üzerinden, yakasında kırmızı çiçek olan kadını gördü. Kısa boylu, şiş man sayılacak kiloda, gri kısa saçlı, tozlu uzun pardösüsü ve kalın bilekleriyle öylece duruyordu. Ewan şaşkındı, az önce hayatında gördüğ ü en güzel kadından bir teklif almıştı ancak karşısında da yüreğ ine aşık olduğ u kadın duruyordu. Kendini toparladı ve yanından geçen dünyalar güzeli kadına aldırmadan ilerledi. Elinde Holly'le birbirlerini tanımalarını sağlayan kitap vardı. Elini uzattı, 'Merhaba Holly' dedi gözlerinin içi gülerek. 'Pardon' dedi kadın. 'Ben Holly değ ilim. Az önce buradan geçen sarı saçlı mavi elbiseli bayan yakama bu çiçeği taktı ve bunun hayatının sınavı olduğunu söyledi. Sizi garın çıkış ındaki cafede bekliyormuş...' HAYATA DEĞER BİR YAŞAM,''SEVMEYE DEĞER Bİ R AŞK'', DOSTLUĞA DEĞER BİR ARKADAŞLIKTAN ASLA VAZGEÇME..!!


İKİ ZOR SORU SORU

SORU 1-Bir kadın tanıyorsunuz ve hamile. Sekiz çocuk sahibi, üçü sağır, ikisi kör,biri geri zekâlı ve kadın da frengili. Bu kadına kürtaj önerir miydiniz? Bu sorunun cevabına bakmadan önce şu soruyu yanıtlayın.

SORU 2 Yeni bir lider seçme zamanı ve öyle bir an geliyor ki lideri sizin oyunuz tayin edecek.
Üç aday var ve adaylarla ilgili gerçekler de şunlar: Kimi tercih edersiniz?

Aday A Düzenbaz politikacılarla işbirliği yapar, falcılara danışır.İki metresi vardır. Sigaralarını uç uca ekler ve günde 8 ila 10 martini içer

Aday B İki defa işten kovulmuş, öğlene kadar uyur. Kolejdeyken afyon içicisi veher akşam 1 litreden fazla viski içer.

Aday C Gözde bir savaş kahramanı. Vejeterjen, sigara içmez, nadiren bir bira içerve karısını asla aldatmamıştır. Bu adaylardan hangisini tercih ederdiniz?

Önce karar verin,

Aday A Franklin Roosevelt

Aday B Winston Churchill

Aday C Adolf Hitler


UYANIK VE AKILLI KADIN
Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp:"Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatımızın sonuna kadar huzur içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir" der.Müthis¸ heyecanlanan adam: "Evet, galiba haklısın" diye cevap verir şaşkınlıkla."Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız" diye devam eden kadın, şarap şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar:"Sen içmeyecek misin?"Kadın cevap verir: "Hayır, ben polisi bekleyeceğim! "

KADINLAR GİTTİKLERİNDE

KADINLAR gittiklerinde arkalarında daha büyük boşluklar bırakırlar. Onlar bir gün çekip gittiklerinde, peşlerinde 'yetim-öksüz' kalan çok olur: Mutfaktaki dolap, perdeler, kavanozun içindeki eski düğmeler, özenle saklanmış küçülmüş giysiler, dolap diplerindeki kurdeleler...Sabah karanlığında mutfaktan gelen tıkırtılar susar, yetim kalmıştır tabaklar. Bir kadın gittiğinde hep suyu unutulur sak sıların. Sık sık boynunu büker 'sarıkız'. O teki kalmış eski bardağın anlamını bilen olmaz, değerini kimse anlayamaz krom hac tasının. Balkon artık sessizdir, koridor kimsesiz. Bir kadın gittiğinde... Bir kadın gittiğinde ne çok kişi gider aslında; bir ağır işçi, bir temizlikçi, bir bakıcı, bir bahçıvan, bir muhasebeci... Bir anne gider... Bir dost.. . Bir arkadaş... Bir sevgili... Ne çok kişi yok olur bir kadın gittiğinde. Hep böyle olur; bir kadın gittiğinde; övgüler, uyarılar, yakınmalar, dualar yetim kalır. Kapı eşiğindeki 'Dikkat et...' duyulmaz, annesi gitmiştir 'geç kalma'nın. Kadınlar, arkalarında büyük boşluklar bırakarak giderler. Bir kadın gittiğinde pek çok kişi gitmiştir aslında. Ve bir kadın gittiğinde pek çok 'yetim' bırakmıştır arkasında.

Bekir Coşkun


DOĞRU ERKEK
Kadının biri kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış, kadın lambayı kumların içinden çıkarmış, ovalamış.
Lambadan cin çıkmış ve; -Sadece bir dilek hakkın var, iyi düşün öyle dile demiş.
Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak; -Orta Doğu´da barış istiyorum. Bu haritadaki ülkeleri görüyor musun? Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını, barışın tesis edilmesini diliyorum, diyivermiş.
Cin haritaya bakmış ve dehşetle;- Tanrı aşkına Kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar. Tamam işimde iyiyim ama o kadar da değil! Bunu yapılabilecğini sanmıyorum.Başka bir dilekte bulun, diye bağırmış.
Kadın birkaç dakika düşünmüş ve ;- Hayatım boyunca doğru erkeği bulamadım bilirsin; hem düşünceli, hem karizmatik , hem eğlenceli biri, sevecen, ilgili, sürekli futbol izlemeyecek ve ömür boyu sadık olacak erkek diliyorum, demiş.
Cin derin bir iç çekmiş:-Uzat şu kahrolası haritayı!..


3 yorum:

GeCe dedi ki...

kandilin ve kadınlar günün kutlu olsun canım

Ayca Karaoglan dedi ki...

Sevgili nrhnmrl, kadınlar günün kutlu olsun...

Yelda dedi ki...

Canım çok güzel bir paylaşım
Sevgiler