3 Nisan 2011 Pazar

KÜÇÜK KÜÇÜK


 Neler olduğunu anlayamıyorum kah bloglara girebiliyorum kah giremiyorum şimdide yaptığım bir kutuyu ekleyeyim dedim bu güzel yazının yanında resimler görünmüyor,önizleme yapamıyorum yayınla diyeceğim ama yayınlayacak mı onuda bilemiyorum, herşey eski haline dönsün artık lütfen.    
Bu güzel yazı maille geldi çok hoş çok güzel  buyurun okumaya;

       Ateşe küçük odunlar atılırsa alevler artarmış, büyük odunlar alevi
       söndürebilirmiş.
       Her küçük şey mutlaka bir ise yararmış.
       Sağanak dediğimiz, küçük damlalardan ibaretmiş.
       Ufacık bir yağmur,kocaman bir toz bulutunu yok edebilirmiş.
       Muazzam bir aydınlık, küçük bir delikten görünebilirmiş.
       Küçük bir saman çöpü, rüzgarın yönünü gösterebilirmiş.
       Bütün bir hasat,bir kıvılcım yüzünden elden gidebilirmiş..
       Büyük bir geminin batmasına, küçük bir delik yetermiş.
       Çok veren malından, az veren canından verirmiş.
       Yükte hafif olmak, pahada ağir olmaya engel değilmiş.
       Deve büyükmüş ama ot yermiş, şahin küçükmüş ama et yermiş.
       İnsan küçük bir adama iyiliği dokunduğu zaman cömertliği

       öğrenebilirmiş.
       Büyük adama iyilik ederse öğreneceği şey, ızdırap olurmuş.
       Büyük makinaları küçük çarklar çalıştırırmış.
       Büyük adamın büyüklüğü devam ediyorsa bunun sebebi; onun küçük
        adamlara gösterdiği özenmiş.

       Bazen büyük bir AŞKI başlatan, küçük bir gülümseme imiş.
       Büyük yazıları yazmak için küçük noktalar, virgüller gerekirmiş.
       Simite lezzetini veren küçük bir susam tanesi imis.
       Ulu bir çınarın veremediği kokuyu,küçük bir papatya verebilirmiş.
       Büyük paralara alınan hediyelerin sağlamadığı mutluluğu, küçük bir

       BAKIŞ sağlayabilirmiş.
       Küçük sevinçleri bilmeyenler, büyük keyifler yaşayamazmış.
       Öyleyse 'küçük' deyip geçmeden önce, ne kadar 'büyük' sonuçlara

       varabileceğini düşünelim. Küçük bir damlayı, bir gülümsemeyi,
       noktayı, virgülü, bir ağacın dibinde biten gülü, bir susam tanesini,
       sevgilinin sesini hafife almayalım.. Küçük dediklerimizin aslında ne kadar
       büyük olabileceklerini, onların yokluğunu beklemeden fark edelim.
       Çünkü yanımızdayken değerini bilmediğimizi, bildiğimizde
       bulamayabiliriz.
       Çıkınınızda; küçük bir gülümseme, bir yağmur damlası, bir

       papatyanın kokusu, üç noktanız, unutulmaz küçük bir aniniz hep
       olsun. Küçük de olsa varsın olsun. Çünkü o küçük çıkınlar nasılsa
       bir gün, büyük denkler olacaktır. 
        Yeter ki, sabretmeyi ve
       biriktirmeyi bilelim küçük küçük....
Not:Alıntı kimin olduğunu bilen varsa lütfen bir yorumla isim bırakırsa düzeltirim baktım ama net bir şey bulamadım.

2 yorum:

Nedret dedi ki...

Nefis bir yazı gerçekten. Sevgiler.

halime dedi ki...

ğüzeldi:))))
sevğiler....