Gazi hazretleri 26 Ağustos günü saat dört sularında uyanıyor ve hizmet erini yavaş sesle çağırıp bir kahve pişirmesini söylüyor.Yaver Muzaffer uyanmış,elbiselerini giyerken çadırın dışına çıkan Mustafa Kemal'i görüyor.Gazi,ellerini ,gökyüzüne kaldırmış,vecd ile dua ediyordu: ''Büyük Allah'ım!...Sen Türk milletini ve ordusunu muzaffer eyle.'' (Fikrimizin Rehberi syf.716 ) Taarruz 26 Ağustos sabahı 05.3 'da topçu ateşiyle başladı...... 30 Ağustos Zafer Bayramımız kutlu olsun.
Bir ulus,sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez. Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Sağlığı iyi olsun. Kalbi ritmini çalsın,enerjisi dışına taşsın... Ciğerlerinden nefes,bacaklarından güç eksik olmasın. Sevdikleriyle bir arada olsun. Nesi varsa bölüşecek birisi olsun;nesi yoksa;bulup getirecek birisi olsun Sevgisinin tamamını harcasın
Harcasın ki ona ,büyük bir miras kalsın
Sevmekten bıkıp usanmayacağı biri olsun
Onun yeri ayrı olsun
Yapmaktan bıkıp usanmayacağı bir işi olsun
Başarının gerçek adının bu olduğunu unutmasın İbadet eder gibi, bu keşfini hergün yeniden kutlar gibi, onu yapıp dursun Yaptıkça daha iyi yaptığını görsün Daha iyi yaptıkça bunu başkalarıda görsün O başkalarının bunu gördüğünü, dış gözüyle görsün, iç gözüyle işine baksın Neşesi bol olsun Kendini mutlu etsin, durduk yere neşelenmek nedir bilsin. Değiştirmek istedikleri değişsin. İçte ve dışta, iyi günde ve kötü günde tadilat yapsın. Eskilerini atsın, ruhunu havalandırsın. Birşey ona sürpriz olsun. Günlerinden birgünü, bir pakete sarılı olsun. Açılınca, içinden hiç beklemediği güzel bir haber çıksın. Öyle tahmini mümkün olmayan birşey olsun ki bu, hayatın zekasını anlatsın. Bir hayali gerçek olsun. Bir hayale gözünü yumsun. Peşinden koşup, onu sobelesin. Hayalini kendinden saklamasın. Bir çizgi filmde olduğunu, herşeyin mümkün olduğunu unutmasın. Her nefesine, her kelimesine şükretsin. Tüm sevdiklerimin bayramı kutlu, mutlu olsun......
Bu bayram mesajını çoook seviyorum onun için tekrar tekrar...
Hep bir yerlere yetişme telaşındasınız değil mi? Hiç vaktiniz yok. ''Fast live'' ''Fast food'' ''Fast Music'' ''Fast Love''... Dikte ettirilen ''yükselen değerler'' ''in''ler ''out''lar Buna benzer bir odada,şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi. Dostluğu klavyelerinde,yaşamı monitörlerinde arayanlar,size sesleniyorum! Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini? Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını. İçinizi ışıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza? Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız? Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir? Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman? Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler,neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını? Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında? Koklamak,duymak,dokunmak yok mu yaşam skalanızda? Bilgi toplumu oldunuz da duygu toplumu olmanıza mega baytlarınız mı yetmiyor? MÜŞFİK KENTER İçinde bulunduğumuz durumu ancak gerçek bir sanatçı böyle anlatabilirdi? Ve bu mükemmel anlatımdan sen gittikten sonra haberim olduğu için özür diliyorum.:( Üzgünüm... ''Ölünce ne diyecekler?Muhtemelen ölüm sana yakışmadı diyecekler, normal tabii dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler.'' Müşfik Kenter ''Bence artık kendinize gelin.Çünkü parlatıcıyla aydınlanmaz gelecek,fön çekince düzelmez hayat ve fondötenle kapanmaz yaralar.'' Müşfik KENTER
Nur içinde yat. usta. Tüm sevenlerinin başı sağolsun.
Büyük LÖSEV Ailesi, lösemili&kanserli çocuk ve ailelerin bu zorlu mücadelede yalnız olmadıklarını göstermek için sevgi ve azimle çalışan bir vakıftır. LÖSEV kurulduğu 1998 yılından bugüne dek faaliyetlerini duyarlı kişi ve kuruluşların destekleri ve binlerce GÖNÜLLÜSÜ’nün katkılarıyla gerçekleştirmiş; Türk halkının konu hakkında daha bilinçli ve duyarlı olmasıyla beraber tedavide %91'lere çıkardığı başarısını %100’e çıkartmayı hedeflemiştir.
LÖSEV'e gönlünü veren gönüllüler LÖSEV’in her etkinliğinde aktif rol almakta, vakıf çalışmalarına aktif katılım göstererek çocukları hayata bağlamaktadırlar.
Yüreğinde paylaşım ve sevgiye yer olan herkesi Lösev gönüllüsü olmaya davet ediyoruz.
Bu kırmızı vofvof (Mertim küçükken vosvos hastasıydı vofvof der dururdu her gördüğünde :) ) da bu sene rölyefte yaptığımız projelerimizden biriydi.Çok fazla uğraşmıştık bu arabaları yapacağız diye.Vosvos seçmiştim ama ne kadar zormuş vosvos yapmak sonra seçtiğime bin pişman olmuştum.
Malzemeler 1 paket (250gr) tereyağ(oda sıcaklığında) 3.5 çay bardağı pudra şekeri 1.5 çay bardağı sıvı yağ 1 yumurta 1 paket vanilya 1 paket kabartma tozu aldığı kadar un YAPILIŞI Bütün malzemeleri bir kaba alıp güzelce yoğuruyoruz.Bunun olmazsa olmazı tırtıl kurabiye kalıbı.Ben İstoç'tan bulup aldım.Ama pazarlarda da satılıyormuş.Tanesi 1tl imiş.Yoğurduğum hamurdan kalıbın içini dolduracak şekilde koyup baş parmağımla tek seferde iterek tepsiye belli aralıklarla diziyorum.İlk seferde kalıptan çıkarma işlemi sırasında epey bir zorlandım ama yaptıkça pratik kazanıyorsunuz ve sonraları herşey daha kolay oluyor.İnanılmaz lezzetli bir kurabiye oluyor.Hem de çok bereketli bu tarifle ve benim tepsimle 3 tepsi filan oluyor.Yiyen bayılıyor.Bilen bilir zaten bilmeyenlere de mutlaka denemesini tavsiye ediyorum.. 170 derece fırında pembeleşesiye kadar pişecek.Fırından çıkarınca hemen kurabiyeleri tepsiden almayın birazcık soğutun zira ilk başta yumuşacık olduğundan alırken parçalanmalar olabiliyor.Ya da almak zorunda kalırsanız(başka tepsi yoksa mesela) çok dikkatli alıp üst üste gelmeyecek şekilde bir yere koyun.
Bir parça tırtıl kalıba koydum
Tırtıl kalıbın önden görünüşü
Baş parmakla bastırıp tek seferde çıkartıyoruz.
Tepsiye dizilmiş hali
tırtıl kurabiyenin pişmiş hali
Herkese şimdiden afiyet olsun. Fotoğraf makinemin tarihini düzeltmeyi hep unutuyorum olmaz ki ya :)Yanlııış yanlış Sevgiler
