Merhaba
Yenilerini yapasıya kadar son dondurma çubuklu yazım olsun bu. İlk baştaki diğerlerinden biraz daha büyük. Bunu etamine de işlemiştim. Çok sevdiğim için bir de böylesini yapayım dedim. Baktıkça hayallere daldıran bir yanı var. Çimenler üzerinde yayılmış kitap okumak,okurken müzik dinlemek yanında çay kahve ne isterseniz artık,kuşlar,çiçekler,kelebekler, köpek... Kısaca huzur :)
Bunları yaparken,
Nasreddin Hoca fıkralarında gezindim biraz ; Hacivat ve Karagöz'ün atışmalarını gülümseyerek anımsadım; İlkokulda okuduğumuz Bremen Mızıkacıları'nın hikayesine gittim birlikte olmaları ne güzeldi ; Atlıkarıncayı yaparken'' Atlıkarınca dönüyor dönüyor'' şarkısını mırıldandım; Çamaşırları çizerken annemin, rahmetli babannemin ve anneannemin çamaşır asmaları; kuruyanları toplamaları gözümde canlandı; Boloncuk yapan kızı çizerken bulaşık deterjanıyla yaptığımız ve boruyla camdan üfleyip baloncuklar uçurduğumuz çocukluk zamanlarına gittim.
Hey gidi hey ne güzel günlerdi.
Ne kadar güzel demiş Şair Ataol Behramoğlu
Yaşadıklarımdan öğrendiğim birşey var
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey,hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat ,sunulmuş bir armağandır insana
Çünkü ömür dediğimiz şey,hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat ,sunulmuş bir armağandır insana
SEVgiler
3 yorum:
Tebrik ederim. Gerçekten çok beğendim. yoksa gecenin bu vakti ne yazayım değil mi? En çok rüzgarla uçuşan çamaşırları.
Neyse gidip diğer linklere bakayım :))
Teşekkür ederim :))) Değil mi ya yoksa niye yazasın :))) Çok çok teşekkür ederim. Yorumları kadar geç fark ettiğim için özür dilerim.
Teşekkür ederim :))) Değil mi ya yoksa niye yazasın :))) Çok çok teşekkür ederim. Yorumları bu kadar geç fark ettiğim için özür dilerim.
Yorum Gönder