
9 Kasım 2018 Cuma
10 KASIM
Sivas'a gelir gelmez maiyetinde görev yapan Hacı Derviş'i çarşıya göndermiş, büyükçe bir defter aldırmıştı. Kongre vesilesiyle yapılan masrafları, harcanan paraları kuruşu kuruşuna yazdırıyordu. Bir gün Hacı Derviş dayanamadı... " Paşam bu hengamede kim hesap soracak" dedi. Mustafa Kemal: " Gün gelir , millet benden de başkasından da tek tek hesap sorar, biz bugün hesabımızı eksiksiz yazalım,millet de yarın parasının nereye harcandığını bilsin" dedi.
Daima özlemle , rahmetle, minnetle , duayla... Ruhun şad olsun . Mekanın cennet olsun...
SEVgiler
31 Ekim 2018 Çarşamba
Doğanın Mucizeleri 1
Merhaba
Bu fotoğraflamaya çalıştığım mucizeler hafta sonu gezisinden. Gördükçe heyecana kapıldığım ,mutlu olduğum şeyler fark ettim bu gezilerde.
Okuduğumda ya da duyduğumda ,ben de ışık yakan ,''Bu harika bir tespit'' , ''Bu nasıl güzel bir sözmüş'' ,dediğim cümleleri defterime kaydediyorum .
Yine öyle zamanlardan birinde defterime yazdığım harika bir söz bu mucizelere çok güzel ışık tuttu. Bunları çekerken ki amacım beni bu sözün üstünde biraz daha düşündürmekmiş meğerse ,bunu sonradan anladım.
'' Ben size bir şey öğretemem, ama düşünmenizi sağlayabilirim.'' demiş SOKRAT
Gel de düşünme !
SEVgiler
29 Ekim 2018 Pazartesi
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı
29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildi.
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 95. yılını canı gönülden kutluyorum. Birlikte nice bayramlar diliyorum. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ve emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Mekanları cennet olsun.
''Cumhuriyet fazilettir.''
''Cumhuriyet ahlaki fazilete dayanan bir idaredir.
Sultanlık,korku ve tehdide dayanan bir idaredir.
Cumhuriyet idaresi namuslu insanlar yetiştirir.
Sultanlık ise korkuya ve tehdide dayandığı için korkak,sefil ve rezil insanlar yetiştirir.
Aradaki fark bunlardan ibarettir.'' Mustafa Kemal Atatürk
Yılmaz Özdil' in M.Kemal kitabı daha bitmedi ama bugüne özel burada dursun istiyorum.Bitirince yazarım. Okudukça hayranlık artıyor yalnız onu söyleyeyim.
Daha çok okumak,araştırmak ,öğrenmek dileğiyle nice bayramlara...
Kitap okuma sevdalısı bir dahiyi paylaşırken kitap olmazsa olmaz.
Burada aldığım son kitaplar var. Bir tohum gibi kitaplar ,okuyan herkesin beyninde yeni filizler yeşertecek , umut verecek, öğretecek, farkına vardırtacak, sorgulatacak ,sarsacak ....Öğrenmenin okumanın büyüsüne kapılıp gitmek harika bir durum.
Okunması gereken sadece kitaplar değil ama!
Bunlarda ormanda bulduğumuz çimlenmiş meşe palamutları.Küçücük bir palamutun içinde koca bir ağaç saklı her şey ne kadar kıymetli ve mucizevi. Hayretler içinde kalıyorum.Farkında olmak için çırpınıyorum. Doğa sen muhteşemsin.
SEVgiler
17 Ekim 2018 Çarşamba
Osman Balcıgil Kitapları 2
Merhaba
Bugün de iki kitabından bahsetmek istiyorum. İlkinde yazdığım gibi yine araştırmanın bol olduğu yine deryaya daldığım iki kitap oldu. İlki Bir ''Sabahattin Ali'' Romanı Yeşil Mürekkep
'' SABAHATTİN ALİ '' Romanı YEŞİL MÜREKKEP Bir
Sabahattin Ali hem bir yazar hem de bir şair. Pek çok şiirini şarkı sözü olarak biliriz, dinleriz,söyleriz.
Kitap , Sabahattin Ali'nin 41 yıllık ömründen kesitler sunuyor. Sürekli sıkıntılarla ,zorluklarla geçmiş bir ömür.
Yürek acısıyla okuduğum bir kitap oldu benim için. . Ben bu kadarlık kısmını okurken çok üzüldüm ama O bu hayatı yaşamış. Ve geriye harika eserler bırakmış. Acılarıyla beslenmiş.Çok genç yaşta yitirilmiş bir değer. Ne acılara şahit olmuş bu topraklar diyor insan.
Kitabı bitirdikten sonra , kitabın arka kapağında yazan iki cümle benim için daha da anlamlı hale büründü. ''Kısacık bir hayata ,nesilden nesile miras kalacak eşsiz eserler sığdırmayı başarmış,vatansever bir aydındı Sabahattin Ali. Yazılarıyla haksızlığa,baskıya ve dayatmalara başkaldıran , aşka aşık bir sevda adamıydı.''
Sabahattin Ali hakkında daha önce hiç kitap okumamış olanlara çok güzel bir başlangıç olur. Ayrıca Nebil Özgentürk'ün Sabahattin Ali belgeselini de izlemenizi tavsiye ederim.
Yapılacak en güzel şey eserlerini okumak diye düşünüyorum.
İPEK SABAHLIK Bir SUAT DERVİŞ Romanı
1900lü yıllarda yaşamış ,Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerinde gazeteciliğe başlamış hayat dolu ,mücadeleci,çalışkan,kararlı bir gazeteci ve edebiyatçı Suat Derviş. Bol bol yazmış , eserler vermiş bir yazar. Çocukluğumuzda izlediğimiz Türk sinema filmlerinin arasında olan Fosforlu Cevriye'nin yazarı olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım.
Suat Derviş'in babası İsmail Derviş İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi hocalarından ve ilk kadın doğumcularımızdan. Dedesi Darülfünunun kurucularından Müşir Derviş Paşa. Üstelik anne tarafından da saraylıdır Suat Derviş ki onun için kitabın arka kapağında ''Suat Derviş hayata ağzında altın kaşıkla merhaba dedi'' cümlesi yazar.
Döneminin en çok okunan yazarlarından olmuş sadece kendi ülkesin de değil Almaya'da ve Fransa'da da çok okunmuş.
Nazım'a
''Başını eğemedim
Gölgesini çiğnedim''diye şiirler yazdırmış bir kadın Suat Derviş.
Nisan Kumru'nun bu üç eseri tanıttığı videosuda mevcut fikir almak isteyenlere bırakıyorum.
SEVgiler
Etiketler:
kitap,
okumak,
osman balcıgil,
Sabahattin Ali,
Suat Derviş
11 Ekim 2018 Perşembe
Kumkurdu ve Gemili Çocuk
Merhaba ,
KUMKURDU
Çocuk kitabı olarak görünse de hem çocuklara hem büyüklere hitap edebilme gibi bir özelliği var bu serinin. Adından da anlaşılacağı gibi Kumkurdu ilk kitap, Daha Fazla Kumkurdu ikinci kitap, Daha Da Fazla Kumkurdu üçüncü kitap. İçerik olarak çok geniş bir konu yelpazesi var. Uzaydan ölüme,evrenden dırdır etmeye :)) , zamandan düşünmeye kadar uzayıp gidiyor.
Zackarina adlı bir kız çocuğunun ,keşke gerçekte de olsa dedirten hayali arkadaşı Kumkurdu ile olan o çok etkileyici sohbetleri var kitapta. Annesiyle ,babasıyla ya da kendisiyle ilgili bir sorun yaşadığında sığındı bir liman Kumkurdu . Neler neler öğrenmiyor ki , nelerin farkına varmıyor ki bu üç kitapta hem Zackarina hem de okuyan...
Okuyup bitirilince kenara kaldırılacak bir kitapta değil zaten. Arada alıp herhangi bir yerden bir bölüm okumakta iyi geliyor insana.
''Zackarina elini uzattı.minik çekirdeğe dikkatle dokundu.Titreşimini hissetti.Ve işte o an... O an gördü. Kuarkları gördü. Canlı değillerdi,ama sürekli hareket ediyorlardı.İkişer ikişer dönüyorlardı,o güçlü kuarkların sonsuz dansını gördü Zackarina.
''Bak , kucaklaşıyorlar!'' dedi.
''Evet, birbirlerine sıkıca sarılıyorlar,'' dedi Kumkurdu.''Her zaman böyle sıkıca sarılırlar.''
''Ama onun demek istediklerini anladı,hem de Kumkurdu tek bir söz bile söylememişken çünkü arkadaşlar birbirlerini her zaman anlardı.''
SEVgiler
9 Ekim 2018 Salı
Osman Balcıgil Kitapları 1
Merhaba
Osman Balcıgil kitaplarıyla bu yaz köyde tanıştım. Bir kaç kitabı vardı halamın kitaplığında . Hangisi ile başlayacağıma karar vermemiştim. Halam önce Celile'yi oku dedi ama nedense biraz daha bakınca kitaplara, kendimi 53. Risaleyi okurken buldum. Yani ilk Balcıgil kitabım 53.Risale oldu. Okuması çok zevkli, sürükleyici ve merak uyandırıcı bir kitaptı. Bilgiler harikaydı. Kendi kitabım olmadığı için altını çizemedim, içimde kaldı, sadece notlar aldım. Kendi kütüphaneme eklediğim zaman çizerek okumak çok daha zevkli olacak benim için. Kitabın bir fotoğrafını bile çekmediğimi çok sonra fark ettim. Alıp çekince güncelleme yaparak eklerim.
53.Risale
İhvan-ı Safa 10. yy da Basra 'da ortaya çıkan bir felsefe akımının savunucularına verilen isimmiş. Kendilerine ''Arınmış Kardeşler '' diyorlar. Ve İhvan-ı Safa'nın felsefesi tüm mezheplerinkini içine alan bir felsefe.Aklın fikrin gelişmesine önayak olmak , insanların bilgi düzeylerini yukarı çekmek için kurulduğu anlatılıyor.
Ve görevlerini de ''Bizim görevimiz bilim,din,felsefe konularında bilgili bireylerin yetişmesini sağlamak.'' diye tanımlıyorlar. Ne güzel bir amaç!
Kitabı okurken üyelerin nasıl bir mücadele verdiğini heyecanla okudum. Çok güzel bilgiler, çok güzel cümlelerle karşılaştım..Verilen bilgilerin ardına düşmekte ayrı bir güzelleştiriyor okumayı. Bir kelimeyle girdiğim araştırmalardan hiç beklemediğim yerlerden çıktım. Daha doğrusu kayboluyorsun bilginin sonsuzluğunda. Ucu bucağı yok çünkü.
Eğer okursanız tavsiyem (bu diğer Balcıgil romanları için de geçerli.) hem okuyup hem de araştırma yapmak ya da not alıp bittikten sonra araştırmak. O denize dalmak ,dalgadan dalgaya sürüklenmek ,kitaptan okunulmuş bir cümle ya da bir kelimenin ardına düşüp farklı şeyler öğrenmek müthiş bir duygu.
''Bakmayın Cebbar'ın okumayı sevdiğimi söylemesine , cahilin biriyim.Tek dileğim öyle kalmamak.''
Godfrey
''Gelişmeyi sağlayamayanlar, ileriyi işaret edenleri tehlike olarak görüyorlar.''
Ela Gözlü Pars CELİLE
Gelelim Celileye. Yine okurken çok şey öğrendiğim bir kitap. Konu yaşanmış olaylar, hayatlar olunca insan çok daha farklı okuyor kitabı. Olayların kişilerin etkisi altına giriveriyor hemen.
Kendisi Mustafa Celaleddin Paşa'nın torunu ve Nazım Hikmet'in annesi . Sarayın ressamı Zonaro'dan eğitim almış bir ressam kendisi. Romanda Celile'nin ,76 yıllık hayatını yani eğitimini ,aşklarını,evliliğini,hayal kırıklıklarını, oğlunu hapisten kurtarmak için veriği mücadeleyi anlatıyor. . Kitap ünlüler geçidi gibi tarihte ,edebiyatta okuduğumuz pek çok kişi çıkıyor karşınıza. Osmanlı paşalarından Titanic'e , Oktay Rifat' dan Yakup Kadri Karaosmanoğlu'na ,Yahya Kemal'e kadar kimler yok ki...
Tarihte o üstün körü okuduğumuz olayları, o günleri yaşarcasına okumak çok etkileyiciydi.
Yine okurken pek çok şeyin peşine düştüm. Bu bazen bir insan oldu bazen bir eser bazen bir olay.
Celile'nin Nazım Hikmet'e hamileyken Chopin'in prelütleri üzerinde çalıştığını okuduğumda hemen açıp Chopin'in 15. prelütü ''Raindrop'' u dinledim mesela.
Evet iki güzel kitap okudum paylaştım okumayanlara tavsiye olsun. Eee paylaşmak çoğalmaktır dedim neyi paylaşırsak o çoğalır . Güzel şeylerin çoğalması dileğiyle...
SEVgiler
Etiketler:
53.risale,
celile,
kitap,
kitap tavsiyesi,
osman balcıgil
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)