Bu arada bunun üstüne bu güzel mail geldi.Karınca deyince hep o hikaye hatırlanır ya Ağustos Böceği ve Karınca.
Sunay Akın'ı ve anlattığı o harika güzellikleri dinlemeyen dinleyipte hayran olmayan var mı bilmiyorum.Sunay Akın benim için dinlemekten son derece keyif aldığım hemşehrim(BEN TRABZONGULDAKLIYIM :)) olduğu için kendimi acayip mutlu hissettiğim harika bir insan.
Neyse efendim okumayacak olsa da kendisine buradan sevgilerimi iletip bana gelen bu yazıyı ve yine Sunay Akın'dan bir kaç şiirle yazımı tamamlayayım.
SUNAY AKIN’DAN
Şu hikayeye bir de konu başlığı gibi bakın bakalım…
Bir ağustos böceği doğmadan önce toprağın altındaki bir lavrada ortalama olarak 12 yıl bekler. Evet, tam 12 yıl. 12 yıllık hapislikten sonra dünyaya gelen garibanın ömrü adında yazılıdır: Ağustos. Yani topu topu bir ay… Şarkı söyleyen yalnızca erkek ağustos böceğidir. Çünkü dişi, en güzel şarkıyı söyleyeni kendine eş seçecek ve çiftleşecektir. Düşünsenize, 12 yıl toprağın altında bekle, dışarı çık. Ömrün bir ay… Buldun, buldun… Bulamadın, bir daha yok. Siz olsanız çalışır mıydınız?
Sunay AKIN.....
Dudak Payı
Çay bardağında Bırakılan dudak payı Kadar bile Uzak kalamam Gözlerine
Yakın olsun isterim Ellerime ellerin Yanındaki beton binaya Yaslanması gibi Köhne bir evin
Seni bir çivi Gibi çaktım Çünkü beynime Ve toplayıp Bütün kerpetenleri Attım denize |
|
Sunay Akın
Çekmece
Büyüklerle ben yapamıyorum çocuklar da almıyor beni oyunlarına devlet dairesinde yangından kurtarılmayacak sıkışmış bir çekmece gibiyim açılamıyorum sana
Kardeşiyle sokaklarda hep bir örnek giydirilen sen nasıl sevmezsin eşitliği yürürken düşen çoraplarını aynı hizaya getirmek için annen değil miydi önünde diz çöken
Öpüşme sahnesinin tam ortasında içeri girdiğin yazlık sinemanın yer göstericisiyim yürüyorsun fenerimin ışığında yer: Kız Kulesi ve sonu ayrılıkla bitecek hüzünlü bir aşk filmini oynuyor beyaz duvarında
Bir kez olsun çıkmazken ağzından seni sevdiğimi her gün söylememi yadırgama bil ki bu şehirde iskelenin verilmesini beklemeden atlarım vapurlara
Son karesi gibi Red Kit'in batan güneşe doğru sürerken atımı gitme kal demeni bekliyorum ama yalnızca rüzgar çekiştiriyor atkımı |
|
Sunay Akın
|
|
Naftalin
Eksik olan bir yanı vardı aşkımızın bir filminde üç beş figüran dövüp ata binmemesi gibi cüneyt arkın'ın
Haberin olsun vermedim eskiciye yırtık ayakkabılarımı nasıl ayrılırım ki onlardan kapınızın önünde az mı çıkarıp giymiştim
Naftalinledim bende kalan yün kazağını söylemiş miydim size naftalin ki güvelere karşı kullandığı kimyasal silahıdır anıların |
|
Sunay Akın
Sana Yakın
Bir dostun sıcaklığına öylesine yaslamak istiyorum ki başımı ya omuzunu uzat sevgilim ya da telleri kopuk bir kemanı
Kanadının altına sığınacak bir kuş arayan eskimiş saçak gibiyim sensiz ya da bütün balinaların kıyıya vurup intihar ettiği bir deniz
Bir hitit çanağıyım toprağa gömülü ve sen ilk kazısını yapan bir arkeolog ürkekliğiyle ellerinin arasına al beni
Tek dileğimdir çünkü benim sana yakın bir sunay akın |
|
Sunay Akın
|
SEVGİLER |
|
|
|
|
|
|
3 yorum:
Sunay AkınI çok severim. Bu güne güzel şiirleriyle başlamak ço güzel oldu. teşekkür ederim Nurhan'cım.
Bişey değil canım kolay gelsin:)güzel günler
Elledim şekerim, elledim. Gel bak. Sevgiler.
Yorum Gönder